En son çöp tartışmalarıyla gündeme gelen Kars'ta tartışmalar dinmiyor. Görevde bir yılını tamamlayan Kars Belediye Başkanı Nevzat Bozkuş'u hedef alan eleştirilerden biri de Karsspor'un eski yöneticilerinden mimar Ali İhsan'ın Politikars'taki köşesinde yer aldı.
Alınak Nevzat Bozkuş'un bir yıllık belediyeciliğini anlattığı yazıda, "Kars: Ölümü Bekleyen Hasta" dedi.
İşte Alınak'ın çok tartışılacak o yazısı:
…"Ne Kars, ne de bizler eskisi gibi değiliz. Bu değişik şartlar içinde asıl olan beraberlikleri ve sorumlulukları en iyi şekilde olumlu kılabilmektir.
Bu anlamda bizler eşit oranda bu sürecin sorumluları durumundayız. Gündelik yaşamdaki ilişkilerimizden, politik tavırlarımıza ve ticari sorumluluklarımıza kadar her alanda belirleyici ilişki ağı oluşmuştur. Birbirimizi sınırlayan oranda iç içe geçmiş bir durumundayız. Her ne kadar bu işte 'sorumlu değiliz' dersek dahi, 'fatura'sı bizlere mal edilmektedir"…
Ali İhsan ALINAK (Kars'ı Yaşamak 10.10.2006 PolitiKARS.com)
***
2009'un 29 Mart sonrasında yaşanan değişimin yaratmış olduğu "olumlu" ve "olumsuz" durumları nesnel olarak okurlarla paylaşma dönemidir.
Türkiye'nin içinde bulunduğu sosyal, kültürel ve siyasal değişimleri sorgulamaya ve çözümlemeye çalışırken irkilmemek elde değil. O günden bu güne kadar yapılanlar ve yapılmayanlar konusunda söylenecek çok şey var...
2007 Temmuz seçimlerine "sistem ile restleşerek" giren AKP, 2009 seçimlerde oy kaybetmesine rağmen, iktidarını tescillemiştir. AKP iktidarı, sistemi kendine göre değiştirme gayretine bürünmüştür. Bu durum "öncelikli sorunlar", "sanal gündemler" olmak üzere farklılıklar göstermekte.
Türkiye’nin siyasi haritasının içinde Kars ve Kars Belediyesi’nin yeni iktidarını incelemek gerekiyor.
***
…"Belediyenin “idari ve personel yapısı” “etkin ve yetkin kadro yok mu?” sorusunu sormamıza sebep olmaktadır"… Ali İhsan ALINAK (Kars'ı Yaşamak 10.10.2006 PolitiKARS.com)
***
Yeni yönetim, yaptıkları konusunda çok tartışıldı. Tartışmalardaki ciddiyetin ve hakkaniyetin sorgulanması gerektiğine inanmaktayım.
Kars’ı birilerinden kurtardık naraları atılırken, bizleri telafisi güç bir “ayrışmanın pisliğine” bulaştırdıklarının farkında değiller.
Kent yönetimindeki "bilimsel ve teknik" konuları sıradan umre turu laştırarak geçiştirmek ihanetten başka bir şey değildir. Bu konuda zamanın bizim gibi düşünenleri haklı çıkarmamasını umuyorum!
Kars'a olan sevgimle yazıyorum...
2010, 30 Mart sabahı Kars’ta yaşamak artık, heyecan verici değildir. Diz boyu mutsuzluk ve tepkisizlik. Üstüne üstlük yoksulluk ve yalnızlaştırılmış durumumuz içler acısı…
Peki, ne yapmalı? Nasıl davranmalı? Bu şekilde soruları uzatmak mümkündür. Ancak, eleştirileri ve çözüm önerilerini ortaya koymamız gerekiyor. Kentli ve Karslı olmanın olmazsa olmaz koşulu bu olsa gerek. Korkusuzca sorgulama geleneğini her alanda hâkim kılmak şarttır. Siyasi ve kamusal “erk” sahibi yönetenler, demokratik tepkilerin önemini algılamalıdır.
Katılımcılık ve tepki hakkı, yaşamın her alanı ile ilgili verilen kararların “kutsanmış ve mutlak doğru” olduğu tezini çürütecektir. Bu refleks, kentlerin ve ülkenin yaşanabilirliğini artıran en önemli ayrıntıdır.
Talihsiz süreçlerinden birisi ile karşı karşıyayız. Gözden sakındığımız kentimiz, acınacak hale düşmüş ve heba ediliyor. Tüm dinamikleri, “ırkçı-şoven” anlayışlara teslim edilmiş; değerleri tahrip edilerek geleceği karartılmış haldedir. Öngörüsüz anlayış ve edilgen ruh hali kâbusumuz olmakta.
Gündelik politikalar ve anı kurtarma durumu hazindir!
Kars, ölümü bekleyen bir hasta gibi;
Çaresiz,
İsyankâr…
***
Günü kurtarmaya yönelik, mızmızı oynayan bir belediyecilik; kaybolmuş ‘Leyla’sını arayan ‘Mecnun’ gibi… Dert yanan idarecilik anlayışı, geçmiş yapılanları unutturmaya ve hafızalardan silmeye çalışan genel politik duruş, Kars Belediyesi’nin genel kuralı haline geldi.
Kars Belediyesi’nin 365 gün içinde bizlere öğretisi; “iş yapmamak yapmaktan daha iyidir” olmuştur. En canlı organizmalardan daha hızlı değişen kentler, an be an çözüm isteyen ve müdahaleler gerektiren yapıdadırlar. Erteleme ve geciktirmeler doğru bir davranış biçimi olamaz.
***
Kars Belediyesi’nin 365 günlük yönetim tarzı ve yapılanlar… Nevzat Bozkuş’un seçilmişliğinin birinci yılında, neler yaşandı? Kızılca kıyameti koparanlar neler? Nevzat Bozkuş ve yönetim tarzı neden bu denli tartışılır oldu? Tüm bu soruların cevabı aslında Bozkuş’un yaptıklarının ve yapacağım dediklerinin içinde yatmakta.
Kısa bir gezinti… Bu gezintide birazda unutulanları yeniden hatırlayalım!
Naif Alibeyoğlu başkanlık görevini AKP'li Nevzat Bozkuş'a devrettiği törende her iki başkan da olumlu mesajlar verdi. Ancak bu olumlu hava çok sürmedi.
Özellikle Kars Belediyesi’nin borcu konusunda Nevzat Bozkuş’un abartıya kaçan ifadeleri ve sürekli borçluyum tavrı dikkate değerdi. İlk icraatlarından biriside Meclis’ten yetki alarak İller Bankası’na borçlanmasıydı.
Ve seçime kan bulaştı.. Nevzat Bozkuş’u destekledikleri iddia edilen eski MHP’li Metin Özad’ın abisi Zabıta Komiseri İsak Özad öldürüldü. Bu cinayet Bozkuş’a olan destekle ilişkilendirildi.
Bozkuş, belediyeyi borçla devraldıkları gerekçesiyle şehrin iki önemli festivalini iptal etti. Kentin markaları haline gelen “Uluslararası Altın Kaz Film Festivali” ve “Uluslararası Kafkas Kültürleri Festivali” artık yapılmayacaktı…
Tüm sanatsal etkinliklere olan destek geri çekilerek, Kars Sanat Merkezi kapatıldı... Tiyatrocular “kütüphane” köşelerinde prova yapar oldular. Bozkuş’a tepkileri ise sahneden geldi.
Murat Çobanoğlu Âşıklar Bayramı, Kars Âşıklar Bayramı adı ile kutlanacak. Halk Ozanı rahmetli Murat Çobanoğlu ölüm yıldönümünde anılmadı “unutturuldu”… Anıt Mezarı bakımsızlık içerisinde…
Halk Ekmek Fabrikası, sağlığa uygun kurallara uymadığı gerekçesiyle kapatıldı. 365 günlük onarım ve tadilatı henüz bitiremediler... Kars’ta ekmek fiyatları arttı.
Belediye bünyesindeki BELTAŞ şirketinde çalışan 50 işçinin işine son verildi. BELTAŞ kapatıldı... Geleceği meçhul, trilyonluk yatırım atıl duruma düştü.
Kars'ta Gezici Sinema Festival'inin bir daha yapılmayacak olması, “kent için büyük bir kayıp” haberleri ulusal basında günlerce tartışıldı. Sinemacılar Kars’tan küstürüldüler.
Belediye girişindeki “iki kadın” heykelinin kaldırılmasıyla ilgili olarak tepkileri üzerinde toplayan Bozkuş, “göğüsleri açık” olan başka bir kadın heykelini de müstehcen diyerek depoya kaldırttı. Devlete “Kadın Heykeli” yakışmaz dedi. Heykellerin akıbeti belli değil...
Halk istedi diyerek kaldırılan heykeller gündemde iken, “gazetecilere zarf içinde para dağıtılması” tam bir skandaldı…
Kars’ın sembolü “Kaz Heykeli” trafik komisyonu kararı gerekçesi ile başka yerde değerlendirilmek üzere kaldırıldı. Kaz boyatıldı, park oyuncağı haline getirilerek, heykel olmaktan çıkarıldı.
Kaz Heykeli unutuldu… Kavşak düzenlenmedi…
Heykellerden bahsederken İnsanlık Anıtı ile ilgili tavırları da dikkate değerdir. Tabya, Koruma Kurulları, MHP, Oktay Aktaş, Ermeniler vs. tartışmalarının gölgesinde aydınlatma ışıkları kapatılarak, bölge terk edildi. Kamuoyunu yanlış bilgilendirmekle başlayan politik duruş, tüm hafızaları allak bullak eder hale geldi. Anıtın çevre düzeni ile ilgili revize projeleri hazırlamak yerine, anıt “ruhsatsız ve izinsiz” diyerek geçmişten öç almanın hesabı peşinde koşuldu… İnsanlık Anıtı inadına dimdik ayakta duruyor ve kendi ile ilgili kararı bekliyor.
'Doğunun Uygar Kenti Kars'a Hoşgeldiniz' tabelasının bulunduğu üst geçit kaldırıldı. Tinercilerin ve ballycilerin mekânı olduğu gerekçesi ile… Bir hafta içinde yaşanan trafik kazasında Zeki Üstebay adlı vatandaş ağır yaralandı ve Erzurum’da tedavideyken öldü. Kars ve kamuoyu tepkisiz kaldı.
Kent Konseyi ve Kadın Dayanışma Merkezi’nin çalışmaları askıya alındı. Kent Konseyi’nde sadece bekçi var… Dayanışma Merkezi “lokantacılık” yapıyor…
Belediye’de özelleştirme faaliyetleri hızla devam ediyor. Hizmet alımları yandaşlara peşkeş çekilmeye başlandı. Borçtan dert yanan Nevzat Bozkuş, su sayaçları dâhil çoğu şeyi özelleştiriyor. Kısa zamanda çöplerimiz bile taşeronlara verilirse şaşırmayalım. Alt yapı denilerek 1 yıl içinde milyarlarca lira borçlanmaya gidileceği tahmin ediliyor. Demek ki iş yapmanın olmazsa olmaz koşulu borçlanmakmış...
Anlaşılan o ki Bozkuş "çamur at izi kalsın" nasılsa kimse hatırlamaz rehavetine kapılmış… Bu yapılanlar asla unutulmaz!
Bu kadar şeyin içinde hiçbir şey yapılmadı mı? Diye sorulabilir. Tabi yapıldı, yapılmaz olur mu? Ekmek fırını ihale edildi, mezbahana yenilendi, çöpler poşete girsin diye top halka atıldı.
Karsspor’un geçmiş yönetimine yardım edilmedi, tüm destekler geri çekilerek zorluklar yaşatıldı. Kongrede entrika ile kendine yakın yönetim seçtirildi.. Takımın durumu içler acısı; etnik yapıya dayalı yönetime tepkiler çığ gibi! İstifalar devam ediyor. Karsspor’un ligden düşme ihtimali var.
Unutmadan söylemek lazım, yoksa ayıp ederiz... Kışın ortasında 250 ton asfalt yaması yaptı belediye.
Kars’ta yaşamak artık, heyecan verici değildir. Diz boyu mutsuzluk ve tepkisizlik. Üstüne üstlük yoksulluk ve yalnızlaştırılmış durumumuz içler acısı…
Kars ve Türkiye gündemine dair hiçbir faaliyet gözükmüyor. Doğukapı, Ermeni Açılımı ve demokratikleşme konusunda söyleyecek sözleri yoktur. Nevzat Bozkuş “Ben Bilmez Merkez Bilir” edilgen haliyle, atanmış bir müdür, Kars Belediyesi ise Kars Belediye Müdürlüğü havasına bürünmüştür.
Kısadan hisse,
Kars, ölümü bekleyen bir hasta gibi;
Çaresiz,
İsyankâr…
Kategori : GÜNCEL