İPAD'lı hayat ne kadar rahat

  • Home
  • İPAD'lı hayat ne kadar rahat
İPAD'lı hayat ne kadar rahat
Bu haftaki yazısını Amerika'dan yazar paranın Güzin Ablası, İPAD'ın hayatına getirdiği yenilikleri kaleme alıyor. Abone ol

Paranın Güzin Ablası www.paradurumu.tv adlı sitesinde kaleme aldığı yeni yazısında Amerika'dan sesleniyor. 'Türkiye'den ipad alan tek benim herhalde' diye iddialı konuşan Özlem Denizmen, bu haftaki köşesinde Amerika izlenimleri ile İpad adlı teknoloji harikası aletinin hayatı ne yönde değiştirebileceğini yazıyor:

- Dünyadaki en sonbilgisayar/televizyon/video/muzik, cd,dvd çalar/elektronik kitap.. HEPSİ BİR ARADA ALETİ İPAD’i, piyasaya çıktığı gün, 3 Nisan 2010’da satın aldım. Bu satırları size, New York’tan, bu sevincimi paylaşmak için yazıyorum. İnsan bir bilgisayar almaktan bu kadar mı mutlu olur..gelin anlatayım size neler oldu..

Her büyük satın almada olduğu gibi, önce bütçemi organize ettim ve harekete geçtim.

New York’ta ‘kıtlık varmış’ gibi bir kuyruk

Cumartesi sabahı. Saat 7:30. Heryer sessiz. Aylardır reklamı yapılan İpad i almak üzere, yürüyerek Apple dükkanının önüne doğru yola koyuldum. Kapıya geldiğimde saat 7:55. Kapının önünde en az 1000 kişi. Ümitsiz ötesi bir durum, hınca h rusca seo ınç. Sıraya girsem mi diye düşünürken 5 dakika içerisinde bir 100 kişi, birr kahve alayım derken bir 200 kişi daha eklendi. Ümitsiz değil, imkansız oldu İpad almak. Ama bir hırs, heyecan bastı ve girdim sıraya.

Bekleme safhası Hollywood filmi gibiydi...

Apple dükkanının önünde canlı yayın arabaları, televizyon kameraları, polis arabaları, itfaye, radyolar..ne ararsanız var. Öyle bir hareket var ve herkes okadar mutlu ki, sanki Brezilya’da karnavala gelmişiz. İnsanlar birbirleriyle tanışıp konuşuyorlar, kartvizit değiştiriyorlar. Herkesin arasında konuştuğu hangi çeşit Ipadi ala cakları.

Televizyon ve radyolar bizimle sürekli mülakat halinde. Hepimize hislerimizi soruyorlar. Hiçbir hissiniz olmasa bile, size sorulduğu için heyecanınızı anlatmaya başlıyorsunuz.

Bu sırada üzerinde İpad yazılı görevliler gelip hepimize tektek iPhone unuz var mı? İpod unuz var mı? Amazon Kindle’ınız (elektronik kitap aleti) var mı? İpad aldıktan sonra bu aletleri ne yapacak sınız? diye anket yapıyorlar.

Bir dizi firma İpad ile kullanılabilecek video programlarını tanıtıyorlar sokakta. Büyük bir parti alanı.

..Ve Kapılar açıldı

Birden yılbaşı akşamı gibi bir geri sayım, 10, 9, 8.....1,0 , yer gök inliyor...ve Apple dükkanının kapıları nihayet açıldı. Saat 9:00. Sırada ki ilk kişi (ben 1000 küsüruncu kişiyim) büyük alkışlarla içeri girdi. Beş dakika sonra elinde İpad iyle dışarı çıktı. Tüm New York alkışlıyor, herkes çığlık çığlıga..sanki yeni yıla girdik.

İpad- Kindle, caddenin ortasın Box Maçı başladı...

Birdenbire iki box eldivenli adam bağırarak yanımıza geldi. Birinin üzerinde büyük bir iPad kostümü, diğerinin üzerinde İpadi kendine büyük rakip gören, elektronik kitap okuma aleti Kindle.

Başladılar kavgaya. Herkes pür heyecan. Bu arada sıra ilerliyor. Her çıkan arkasından alkışlara devam..

İpad kazandı tabi. Sonra başladık hepimi boksörlerle resim çektirmeye. Sanki Hollywood filmindeyiz.

Beklenen an..sıra bana geldi..

Saat 1045 civarı büyük an geldi. Dükkandan içeri girerken arkamda bekleyenler hepsi elleri havada bana şans dilediler. Acaba hala kalmışmıdır? Bana verirler mi?

Tam 15-20 kişi beni düğünde yeni imza atmış gelin gibi kutlayarak karşıladılar. Artık mutluluğum dorukta. Ne olduğunu anlayamadan, bir satış görevlisinin karşısında buldum kendimi. Bana nekadar şanslı olduğumu söyledi (bu sırada dükkanın içinde dans edenlermi dersiniz, zıplayanlar mı dersiniz her türlü insan var). Utanç, sevinç, heyecan..bütün bu hisler içinde kredi kartımı uzattım. (Kaç taksit istersiniz? diye sormadı, Amerika’da taksit YOK!). İkimizde sevinç çığlıkları attık. VE İpad imi elime aldım. Bana kasaya eşlik eden satış görevlisiyle havaya zıpladık.

Benim İpad e ihtiyacım yok, aslında KİMSENİN YOK. Bu tip satın almalar pazarlamanın, çevremizin bizi etkilemesiyle, ‘en son çıkan teknolojiyi kullanma’ heyecanı ve isteğinin sonucu. BÜTÇENİZE uyuyorsa, alabiliyorsanız bir zararı yok. Ama, ben bir satın bilgisayar satın almanın bu kadar muhteşem olabileceğini hayal edemezdim.

Sonuçta hepimiz insanız, bu tip durumlarda bütçemizi hatırlamaya imkan var mı? Yok. Hele birde şak diye kredi kartını çıkardık mı, hiç yok! O yüzden bu tip büyük harcamaların heyecanını (İpad 800 TL idi), öncesinde iyi planlama ve bütçenize uyum analizinizi yaptıktan sonra yaşamanız dileği ile,

Unutmayın, evdeki huzur kısa anlı heyecanlardan çok daha önemli.



Kategori : BİLİM - TEKNOLOJİ
Whatsapp İletişim