Kumlu, kıdem tazminatı konusunun 1967'den beri işverenlerin ve hükümetlerin gündeminde olduğunu söyledi.
O günlerden bu günlere konunun zaman zaman ısıtıldığını, zaman zaman soğutulduğunu ama gündemden hiç çıkarılmadığını ifade eden Kumlu, Türk-İş'in, ne zaman "kıdem tazminatı" dense buna tepkisini gösterdiğini kaydetti.
Kıde ekrem m tazminatının, çalışma yaşamının diğer tüm müesseselerinde olduğu gibi sadece ekonomik değerler göz önüne alınarak düşünülmemesi gereken hassas bir konu olduğunu vurgulayan Kumlu, şunları kaydetti:
"Kıdem tazminatının birden fazla yönü vardır. Kıdem tazminatı, parasal değerinden öte, sosyal boyutu olan, yalnızca çalışan işçiyi değil, o emek ile geçinen işçi ailesini de ilgilendiren bir müessesedir.
İşveren kesimi, kıdem tazminatının işveren için bir yük olduğu iddiası ile yıllardan beri bu konu üzerinde fikir üretmektedir. Konu işverenler tarafından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer'in başkanlık ettiği üçlü danışma kurulu toplantılarında da zaman zaman dile getirilmekte, ancak itirazlarımız nedeniyle hiçbir zaman tartışma konusu olamamaktadır. Sayın Başbakan'ın emek sömürüsünü çokça dile getirdiği bir dönemde, Maliye Bakanı'nın güvencesiz emeği savunan ve kıdem tazminatını hedef alan yaklaşımları üzücüdür.
Türk-İş, kıdem tazminatının işçinin kazanılmış en önemli haklarından biri olduğunu düşünmektedir. Türk-İş topluluğu kıdem tazminatı konusunda çok hassastır ve nitekim bu hassasiyetini Türk-İş Genel Kurulunda da ifade etmiştir. Türk-İş Genel Kurulu, kıdem tazminatına dokunulması halinde bunun genel grev sebebi sayılacağı yönünde karar almıştır. Kıdem tazminatına dokunulması bizim için genel grev nedenidir. Bu çerçevede Türk-İş, kıdem tazminatı tartışmalarının içinde yer almayacaktır."
Kategori : ÇALIŞMA HAYATI